Albert Camus’nün genç yaşta ölümünden sonra Jean-Paul Sartre şunları yazmıştı: “Uzun süre düşünmeden seçimini yapmayan, bir kez seçince de buna bağlı kalan ender insanlardandı. Camus’nün insancılığında, ansızın bastıran ölüme karşı insanca bir davranış varsa; mutluluk yolunda giriştiği o gururlu, katıksız araştırma, insana bu denli aykırı gelen ölüme dayanıyor, ölümle besleniyorsa; Camus’nün yapıtını da, bu yapıttan ayrı düşünülemeyecek yaşamını da, varlığın her anını ölümün elinden kapan bir insanın katıksız, başarılı denemesi olarak görebiliriz.”
Kırk dört yaşındayken Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Albert Camus, Sürgün ve Krallık’ta yer alan altı öyküde, acıma, güçsüzlük, iyilik, kötülük gibi insanın temel durumlarını, davranışlarını yönlendiren kurban ve cellat ikilemini ele alıyor.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.